24 Ocak 2009 Cumartesi

aile albümü

İlk kısa filmim İplik'ten sonraki ikinci çalışmamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir otobiyografik belgesel olan Aile Albümü,benim ve ailemin gerçek göç hikayesini anlatırken aile fertlerinin bu büyük değişimden etkilenişlerini farklı boyutlarıyla ele alma çabasında. Azıcık uzun (47') olduğundan, dosya boyutunu kısabilmek için kalitesini düşürmek zorunda kaldım. 10 GB'lık film 100 MB'ın altına indirilince kalitesinde belli bir düşme olması kaçınılmaz.

İzleyenler, her türlü olumlu olumsuz görüşlerini sansürsüz yorum yazmak suretiyle benimle paylaşırlarsa, hem bu filmin son haline, hem de sonrasında yapmayı düşündüğüm diğer kısa filmlere  katkıda bulunmuş olurlar. Lütfen yorumunuzu esirgemeyin. Yakın arkadaşlarım da kıyak geçmesin :)



- Click here for funny video clips

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Öncelikle filmi severek izlediğimi söylemeliyim. Zorunlu göç mezalimini yaşamış insanların başından geçenlere tanık olurken aynı zamanda empati kurabiliyorsunuz. Toprağından koparılmanın ne demek olduğunu çok bilmesem de, bunu birebir yaşamış olmasam da; benzeri acılar yaşamış insanların hikayeleriyle büyüdüğüm onların her daim ağlayacakmış gibi duran, uzaklara dalıp giden gözlerine baktığım için belki de bu belgesel bana çok tanıdık, çok samimi geldi. Karşılaştıkları zorluklarla başetmesini bilmiş insanların yaşamlarına tanık olmak, insanın ister istemez hayatta yaşadığı küçük engebelerle tökezlemesini anlamsız kılıyor ve kendi yaşamını sorgulamasına neden oluyor. Filmin 47 dakika olması ilk başta beni korkutsa da izlerken gerçekten zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Tek şikayetim filmi küçük bir ekrandan izlemek zorunda oluşumdu. Efendim ellerinize sağlık, umarım daha nice filmlerinizi izleriz.

dr. strangelove dedi ki...

Teşekkürler efenim, saygılar... Bu arada izlemeye arkadaşlarımı arkadaşlıktan reddetme safhasına gelmek üzereyim. Duyurulur.

awesome dedi ki...

6 gün oldu ve ben hala izlemedim..ben de diyorum 6 gündür niye kulaklarım çınlıyor.

awesome dedi ki...

serhancım, öncelikle böyle bir film/belgeseli sonuçlandırdığın için sonsuz tebrik ederim seni. Burada filmle ilgili bir yorum yapmaktansa yüzyüze görüştüğümüzde bütün beğenilerimi/eleştrilerimi kusarım üstüne. Ayrıca senin filmelerinin izlenmesi yolunda yaptığım katkıdan dolayı böyle bir ayrıcalığımın olduğunu varsayıyorum. :)
sevgiyle öpüyorum seni :D:D

Adsız dedi ki...

Merhaba Serhan...
Bana sen he desen,bu satırları bayağı bir doldururdum ama hiç boşu boşuna laf kalabalıklığı,pardon,kelime kalabalıklılı alemi yok,değil mi:)
Açıkcası tüm konuşmaları dikkatlice dinledim.Dinlerken,alışık olmadığım o tatlı şiveli konuşmaları anlamaya çalışırken daha çok izleyici gözüyle değilde,daha bir tekniksel açıdan baktım.
Birkere hikayenin bir aile albümü sayfasından doğması,kuru anlatımı tamamen yıkmış.Çünkü bu tarz bir belgesel yada deneysel bir film çekerken,duyulabilecek en büyük kuşku,izleyiciyi sıkma,koparma yada o kadar konuşmaları nasıl bir akış içinde bütünlüğü bozmadan sunmak olabilir.Bu resim albümünden yola çıkarak bence harika bir köprü kurmuşsun hem kişiler hemde olaylar bağlamında.
Bu yüzden dikkat düşmüyor,hikaye daha çekici hale galiyor ve en önemlisi merak uyandırıyor.Eh,böyle bir yapımda da heyecan,tempo,ritm falan beklenmezdi heralde.
Salondaki kişi ve konuşmaları çekerken objelerden kareleri sunmanda güzel(lamba,masada duran tencere..)O ortamı gösterirken,filminde atmosferini güncellemişsin.Aklıma şu geldi,mesela salonun kapısı yada eşiğini göstermekle başlayıp,ordan lambaya geçebilirdin,sonrasında objelerden bir kaç kare...ve en son kişiler.Ya da buna benzer bi görüntüsel açılım sunabilirdin.Tabi bu sadece bir fikir...
Albümdeki son fotoğraftaki kişilerin tanıtılması belki biraz gereksiz gibi gözükülebilir.Ama orda biraz bana metaforumsu geldi,bunu bilerekmi yaptın bilmiyorum,yoksa benmi çok derinlemesine ordan oraya çekip duruyorum...hemen hemen evlerdeki tüm albümlerin sağından solundan çıkan alakasız resimler gibi birden bire çıkıyor,ama o çıkış bizi anlatılan hikayeden alıp,tekrar yalın halde albüme döndürüyor.Bence bu da cuk diye oturmuş...
Onun haricinde sana verebileceğim nacizane ek fikirlerim şunlar,mesela madem röportaj şeklinde hikaye anlatısı yapılıyor;karşılıklı sohbet tarzında olabilirdi.Yani kameranın arkasından değilse,babanla karşılıklı oturmuş bir şekilde sohbet etme edasıyla sorularını sorabilirdin :)) tabi tripod gibi araç gereçlerin hakkında bir fikrim yok :)
Montajın ne sıkıntılı,ne berbat,aksilik çıkarıcı ve uğraştırıcı birşey olduğunu biliyorum.O yüzden kurguyla ilgili görüşlerimide ben sana ayrıcana söylerim...
Gerçekten çok çok başarılı,emeğine sağlık...
Umarım açıklayıcı anlatabilmişimdir,çünkü çok aceleyle yazdım :)
sevgiler

mine dedi ki...

evet..şimdi rahatım zaman bakımından,,yorumum aceleyle yazdığım için eksik olmuş kelimeler falan :D idare edersin artıkınn

sagittarius dedi ki...

serhan cım,

seyredeli çok oldu filmini, ancak film bittiği anda söyleyecek bir şey bulamamıştım. aslında şimdi de söyleyecek bir şeyim yok, kendimi bi film hakkında yorum yapabilecek kadar yetkin de görmüyorum. söyleyebileceklerim, içten, samimi ve bu yüzden etkileyici olduğu.

bi de, hiç 47 dakkaymış gibi gelmedi bana seyrederken, çok daha kısaymış gibi geldi. bu iyi bişey sanırım :D

oyunculuk kariyerime son verdiğim için bir sonraki filminde oynayamayacağım belki ama, ışıkçıya ihtiyacın olursa koşarak gelirim.

selametle...

dr. strangelove dedi ki...

Tüm seyredenlere ve bir adım ileriye gidip yorum yapanlara teşekkürlerimi sunuyorum. Ah bir de gerçek ismimi kullanmasanız gençler! Bu internet denilen alemde kimliğimi açık etmeyi sevmiyorum. Tanımadığım insanların adımı vb.ni bilmesine gerenk yok! Di mi ama?

rohan dedi ki...

ortak seni faysbok'a uye yapip, unlu yonetmen olarak herkese yayacagim :)) nese, belgesel'ini ilk izleme onuru bana verdigin icin en son yorumu ben yapiyim dedim.. super bi is cikarmisin dostum.. belgesel icin ne kadar ugras ve emek harcadigini ve bunu yaparken nekadar mutlu oldugunu goren bir kisi olarak, devam et ortak.. hayalinin pesinden kosmaya devam et dostum.. seni birgun cannes festivalinde kirmizi halida yururken goruruz ins kardesim :)) tabi awesome ve beni de yanina almayi unutma :P