9 Haziran 2009 Salı

bu da topuz'un kantarı


Mehmet Topuz muamması, Türkiye'deki akıl almaz futbol politikalarını bir kez daha gösterdi. Göstermekle de kalmadı, adeta gözümüze gözümüze soktu. Hafızam beni futbolcuların korsan yöneticiler tarafından kaçırıldığı 90'lı yıllara, daha yenisi 2000'lerin başındaki alicengiz oyunlu, "hülleli" yıllara götürdü. Uçak gibi futbolcu kaçıran yöneticiler ile kural mural takmayıp "Mehmet Topuz Beşiktaş'a hayırlı olsun" ya da "Mehmet Topuz Fenerbahçe'nin malıdır" açıklamaları yapan zihniyetler aynıdır. Ortada bir rant ve inat vardır. Bir nevî "elit" kayıkçı kavgası.

Baştan sona yanlışlarla dolu, baştan kokan bir iş. Mehmet, Aziz Yıldırım'ı arıyor; Kayserispor ile Fenerbahçe anlaşıyor; aynı sıralarda Topuz ile Demirören anlaşıyor; Fenerbahçe bonservisi, Demirören de futbolcuyu alıyor. “Bedenim senin olabilir ama ruhum asla.” Bu yaşananların sırası pek önemli değil, çünkü göstermek istediğim kimin haklı kimin haksız olduğu hiç değil. Göstermek istediğim bir akıl tutulması- bir değil, beş değil, 15 değil... Sonuç: 6 milyon Euro ya da 5,5 milyon+Gökhan Emreciksin. Hani bir söz vardır, "akıl var, izan var" diye. Bir kez daha anladık ki, bu yöneticilerde hiç izan yok (kendi şirketlerini de böyle mi yönetiyorlar acaba?).

Bir Fenerbahçeli olarak oldum olası çok beğendiğim Mehmet Topuz'u artık ben de istemiyorum. Oyuncu mal değildir, mal muamelesi görmemelidir. "Mehmet Topuz artık Fenerbahçe'nin malıdır" gibi açıklamalar bana ters geliyor. Çünkü bu ifadeler gittikçe daha soğuk ve içi boş bir maddiyatçılığın, sunî arz-talep dengesinin hayatın her alanında olduğu gibi sırf ruhunu sevdiğimiz güzel oyunda da yerini sağlamlaştırdığının kanıtıdır. Her ne kadar pratikte işler böyle yürümese de, oyuncular da oynamaktan zevk alacakları takımı (bu takım bir haftada değişmemek kaydıyla) tercih edebilmelidirler. Mehmet Topuz'unki profesyonellikten çok, bir samimiyet sorunudur (akla "fiyat mı yükseltiyor acaba" soruları getiriyor). Kaldı ki bir futbolcuyu, istemiyorsa zorla takımınızda oynatamazsınız.

Mehmet Topuz'u Fenerbahçe'de istemememin manevî sebepleri bir yana, rasyonel sebepleri daha kuvvetli: 5,5 milyon Euro+Gökhan Emreciksin. Dile kolay (bu arada uyanık bir belediyemizin uyanık başkanı da Özer'e 6 milyon Euro istiyormuş; bu izan yoksunluğunu görmüş olmalı, faydalanmaya çalışıyor). Sergen Yalçın ne der hep: Bir oyuncu bu kadar eder mi Ercan Taner? Etmez Sergen Yalçın, etmez. Senin deyiminle "mümkün değil." Ayrıca, Ankaragücü'nde harikalar yarattığı için devre arasında alınan ve Aragones sistemi altında kendisine yalnızca birkaç maçta oyuna sonradan girmek kaydıyla şans tanınan Gökhan Emreciksin'in 6 ay sonra kapıya konulması da gözlerden kaçmıyor. Akıl bu, arada bir de olsa mâkul sorular soruyor. Niye aldınız, ne kadar oynattınız, niye satıyorsunuz?

Aslında Mehmet Topuz transferi şunu imâ ediyor: "Bana o kadar muhtaçsınız ki, 6 milyon Euro'dan aşağı olmaz, olmaz, vallahi de olmaz." Yöneticilerin cevabı şu olmalı: "Olur olur bal gibi de olur." Ama iş inada bindiğinden, "eziklik" kulvarına girdiğinden yöneticiler ne yapıp edip bu ihaleyi almak istiyor. Külfet ne olursa olsun.

İki kulübe de bir önerim var. Bir istisna yapın ve inadı bırakıp Mehmet Topuz transferinden vazgeçin. Sonra da ona vereceğiniz parayı (kendisine verilecek olan paralarla birlikte 10 milyon Euro diyelim) kademeli olarak altyapıya harcayın. Yeni tesisler yapın, farklı ülkelerde sizler için yıl boyu oyuncu takibi yapacak olan bir "scouting" sistemi oluşturun. Belki böylece daha geniş bir Türk oyuncu portföyünüz olur, azıcık sivrilen bir sporcuya dünya kadar para vermek zorunluluğu hissetmezsiniz, yanı sıra Juan Figer ve benzerlerine olan bağımlılığınız da düşer. Bir de bakmışsınız ki kriz size hiç uğramıyor, taraftarlarınızın yüzünde gülücükler, kulübünüzün bahçesinde güller açıyor.

2 yorum:

awesome dedi ki...

o değil de hacı geliyor bu topuz fb'ye... kafasında "herkes bir gün fenerli olacak şapkasıyla" :)

dr. strangelove dedi ki...

Geldi, dün indi garip. Artık o herife futbol haram. Nereye gitse ıslık yiyecek :)